Yazılardan Haberdar Olun

E-mail Adresiniz :

27 Kasım 2010 Cumartesi

Bayram :)

Merhabalar,

Bu bayram annem hepimizi Antalya'da ağırladı. Erkek kardeşim, eşi ve 3 çocuğu, ben, annem ve 2 numaralı yeğenim otelde kaldık. Kızkardeşim, eşi  ve büyük yeğenim kendi evlerinde kaldılar ama zamanın çoğunu bizimle geçirdiler. Kızkardeşim Antalya'da ve erkek kardeşim Bursa'da oturuyor. Annem ve ben Istanbul'dayız. Bu nedenle hepimizin biraraya gelmesi herzaman kolay olmuyor. 

Antalya'da Konyaaltında Sealife otelde* aile odalarında kaldık. Uzun zamandır ilk defa böyle bir aile toplantısı yapabildik. Hepimiz çok mutlu olduk ve tekrarlamayı planlıyoruz.

Bu buluşma, ailemizin daha da kaynaşması, yeğenlerimin birlikte iyi vakit geçirmeleri ve birbirlerini daha iyi tanımaları için çok iyi bir fırsat oldu.

Klasik bayram kutlamasını da yaptık. Bayramlaşmaya annemin elini öperek başladık. Annem yeğenlerime mendil* içinde harçlık verdi.  Ben ve kardeşlerim de yeğenlerime harçlık verdik. Kızkardeşim bayramın 2.günü  bizi evinde ağırladı ve kurban eti yedik.

Bayramın 3.günü minibüsle ( kızkardeşimin eşi ayarladı ) hep birlikte Aspendos, Alanya ve Manavgat'ı gezdik. Aspendos'u gezdik, Alanya kalesine çıktık.  Çok güldük, şarkı söyledik, yemek yedik.

Birkaç arkadaşımın daha bu bayram aileyle birlikte olduğunu duydum. Onalrın da yorumu olumluydu.

Umarım herkes sevgi dolu, barış içinde ve sağlıklı, keyifli bir yaşama sahip olur.

Sevgilerimle,


Gece Mavisi
Fatoş

*Biliyorsunuz kumaş mendili pek görmüyoruz artık. Ben kumaş mendilleri Kadıköy'de http://www.hurbak.com/ çeyiz mağazasından buldum. Bu mağazaya fırsat buldukça uğrayarak ufak tefek hediyelikler alıyorum. Hoşuma giden ve gidenlerin iyi karşılanıp, iyi hizmet aldıkları bir mağaza burası. 

*www.sealifehotel.com Herşey dahil sistem uygulanan otelde aile odalarında kaldık. Kardeşimin ikizlerine bebek yatakları sağladılar. Güleryüzlü ve olumlu yaklaşımı olan otel personelinin servisinden çok memnun kaldık.



17 Ekim 2010 Pazar


Merhabalar,

Uzuuun bir aralıktan sonra buradayım efendim. Bu arada neler mi yaptımJ.
İş değiştirdim. Altınoluk’ta yazlık tuttum, herhafta sonu oraya gidip geldim. Ev değiştirme çalışmalarındayım şimdi de. Biraz zaman alacak ama olsun sonuçta başaracağım bunu da. Bilenler söylesin benim bu ev değiştirme hikayem uzun zamandır var. Şimdi iş ve ev İstanbul’un 2 ayrı yakasında olunca tekrar arama işine başladım.
Bunlar bir yana, hayalimdeki evi tarif edeyim size.  Deniz kenarında, bahçe içinde, bütün gün güneş alan, kışın sıcak ve yazın serin olan, bahçesinde sebzeler, meyve ağaçları ve çeşitli çiçekler olan bir ev. Herzaman kalabalık olsun, herkes gelip gitsin istiyorum. Gerçekleşince hepinizi bekliyorumJ
2 hafta önce İremtur’dan bazı kız arkadaşlarla buluştuk. Herkes evden bişeyler getirdi. Size azsonra vereceğim tarifler o günün ikramlarından.  Browni –Sabriye’den ve mahlepli çatal- Tülin’den.  
Sevgilerimle.....

Gece Mavisi Fatoş

 
******************************************
Sabriye’den Browni
Malzemeler
·         1 paket margarin
·         5 adet yumurta
·         2 su bardağı tozşeker
·         4 tepeleme yemek kaşığı kakao
·         1 su bardağı süt
·         ½ çay bardağı sıvı yağ
·         1 kahve fincanı su
·         2,5 su bardağı un
·         2 paket vanilya
·         2 paket kabartma tozu

Tarif sahibinin sesinden... anlatım iyi olunca aynen aktardım buraya..
Efenim önce önlüğünüzü takın:)
Sonra fırını 180 dereceye ayarlayın. 1 paket sana yağını bir sahan içinde ocakta eritin. Tepsiye biraz sıvı yağ dökün ve peçete yardımı ile her yerini yağlayın.
Şimdi gelelim büyük bir tasta hazırlayacağımız kek hamuruna:
5 adet yumurta ile 2 su bardağı toz şekeri iyice çırpın. Erimiş 1 paket margarin, 4 tepeleme yemek kaşığı (dark) kakao ve 1 su bardağı süt ileve edin ve yine iyice çırpın. Bu karışımdan bir bardak ayırın bir kenara (Ben genelde burada bardak yerine kupa kullanıyorum, daha ıslak olsun diye.)
Şimdi kapta kalan karışımın içine yarım çay bardağı sıvı yağ, 1 kahve fincanı su, 2,5 su bardağı un, iki paket vanilya ve iki paket kabartma tozu ilave edin. İyicene çırpın, acımayın!
Yağlanmış tepsiye dökün ve ısınmış fırında 30-35 dakka pişsin. Beş dakka da dinlensin. Dilimleyin ve sıcakken o ayırdığınız sosu (önce iyice bir karıştırıp) kaşıkla azar azar her tarafına yayın.
Epey bulaşık çıktı dimi:)
AFİYET OLSUUUN



******************************

Tülin’den Mahlepli Çatal
( kandil simidi de olabilir )
Malzemeler
·         1 çay bardağı yoğurt
·         1 çay bardağı sıvıyağ
·         200 gr margarin ( yumuşak olacak )
·         1 paket kabartma tozu
·         3 dolu tatlı kaşığı mahlep
·         3 yemek kaşığı tozşeker
·         1 çaykaşığı tuz
·         Alabildiği kadar un
·         1 yumurta sarısı ( üstüne sürmek için )
·         Çörekotu ( üstüne serpmek için )

Tarif yine sahibinin sesinden...
1 çay bardağı yoğurt , 1 çay bardağı sıvıyağ, 200 gr. yumuşak margarin, 1 pkt.kabartma tozu, 3 tatlı kaşığı dolu dolu mahlep, 3 yemek kaşığı toz şeker, 1 çay kaşığı tuz alabildiği kadar un ile karıştırılacak. Çok fazla katı olmaması gerekiyor, hamuru sıkmaması için rahat şekil alabilsin diye.
Üzerine yumurta sarısı sürün ve ve çörek otu serpin. 180 derecede üzeri kızarana dek pişecek. Çabuk pişiyor yakmayınız :)
Aynı tarifle kandil simidi de yapabilirsiniaynık tarifolarak ta kullanabilirsiniz.
Not: Sıvıyağ olarak mısırözü kullanıyorum. Margarin yerine tereyağ da kullanabilirsiniz. Katı yağı dışarda bekleterek yumuşatın. Ben 200 gr dan daha az kullanıyorum size kalmış benden bu ka elinize sağlık afiyet olsun :)


9 Nisan 2010 Cuma

Darüşşafaka Sınav kayıtları Devam ediyor

Merhabalar,
147 yıldır eğitimde fırsat eşitliği misyonuyla babası hayatta olmayan, ailesinin maddi olanakları nedeniyle iyi eğitim fırsatı bulamayan, yetenekli öğrencilere, ilköğretim 4. sınıftan başlayarak lise son sınıfa kadar yatılı ve tam burslu, yabancı dille eğitim veren Darüşşafaka’nın 2010 yılı sınav takvimi belirlendi.
Çevrenizde 3. sınıfa giden, babası hayatta olmayan, maddi olanakları kısıtlı ve fakat yetenekli çocuklar varsa; kimbilir, belki bir çocuğun ve ailesinin hayatını kökten değiştirebilir, onlara hayal bile edemeyecekleri bir dünyanın kapısını açmış olabilirsiniz..
DARÜŞŞAFAKA, YAŞAMI EĞİTİMLE DEĞİŞTİRİYOR!
Babası hayatta olmayan
Maddi olanakları iyi bir eğitim almaya yeterli olmayan
Başarılı ve yetenekli 3. sınıf öğrencileri

Sınav Günü : 30 MAYIS, 2010 PAZAR; SAAT 10.00
Sınavlar 20 ilde yapılacaktır.
(Adana, Ağrı, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Samsun, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van)
Detaylar için http://www.darussafaka.org/v/1116
Tel: 0212 276 50 20/485
Sınava katılmak için son başvuru günü 26 Mayıs 2010 Çarşamba.
Darüşşafaka, sınav sonucuna göre 2010-2011 eğitim-öğretim yılı için 120 öğrenciyi daha Darüşşafaka ailesine katmayı amaçlıyor.
Yetenekli gençleri yetiştiren, Türkiye ve dünyanın en saygın ve en iyi eğitim kurumları arasında yer alan Darüşşafaka, eğitimde fırsat eşitliği sağlayarak yaşam boyu öğrenen, çağdaş, özgüvene sahip ve topluma karşı sorumlu liderler yetiştirmeyi hedefliyor.
ADAYLARDA ARANAN KOŞULLAR
  • Babasının hayatta olmaması,
  • Ailesinin maddi durumunun öğrenimini sürdürmesine yeterli olmaması,
  • 1999 ya da daha sonraki tarihlerde doğmuş olması,
  • 2008–2009 eğitim-öğretim yılında 3.sınıf öğrencisi olması,
  • Sağlık ve diğer yönlerden yatılı okula kabulüne sakınca bulunmaması,
  • T.C. vatandaşı olması.
Yukarıdaki koşulların tümüne uyan öğrenciler sınav kaydı için başvurabilirler.
Sınav tanıtım toplantıları Darüşşafaka Eğitim Kurumları, 30 Mayıs’taki sınav öncesi daha çok sayıda öğrenciye ulaşabilmek için Türkiye genelinde okulu ve sınavı tanıtmak amacıyla tanıtım toplantıları düzenlemeye başladı. Nisan başında çeşitli illerde tanıtım toplantıları düzenlendi. Son tanıtım toplantısı ise 4 Mayıs 2010 tarihinde ise son il olarak İstanbul’da gerçekleştirecek.
Toplantıda katılımcılara Darüşşafaka Eğitim Kurumları tanıtılarak, Darüşşafaka’da öğrencilere sunulan imkânlar hakkında bilgi verilecek. Ayrıca eğitimde fırsat eşitliği sunmayı amaçlayan sınav sistemi de öğretmenlerle paylaşılacak. Darüşşafaka’nın öğrencilerine sunduğu sosyal imkânlar ve spor faaliyetleri de toplantının konu başlıkları arasında yer verilecek.
http://www.darussafaka.org/v/1116
http://www.darussafaka.k12.tr/tr/index.php?option=com_content&view=article&id...=11
Sınav tanıtım videosu için :
http://www.dailymotion.com/video/xclg7n_darüşşafaka-sınavı-2010_school

Herkese sevgiler,

Gece Mavisi
Fatoş

23 Mart 2010 Salı

Bahar'ın geldiğinin resmidir :)


İşte size baharın geldiğinin resmi :)
Bu fotoğrafı İstanbul'da büyük alışveriş merkezlerinden birinin önünde çektim. Ağaçlarda çiçekler o kadar güzeldi ki dayanamayıp - gelen geçenlerin şaşkın bakışları altında - birkaç poz çektim.
Bahar çoğunluğumuza olduğunu sandığım gibi bana da biraz kışkırtıcı gelir. Aynı bu çiçekler gibi renklenmek isterim. Hep yeni düşünceler ve hep güneşe doğru yönelmek geçer aklımdan. Hep deniz geçer hayalimden. Bir deniz kıyısı bulur gider denizi seyrederim.
Ben "deniz olmayan şehirde yaşayamam" diyenlerindenim. Şu ana kadar yaşantımda 5 şehir önemli yer tuttu. 4 tanesi deniz kenarında ve 1 tanesinin ortasından nehir geçiyor.
İstanbul 
(  içinden deniz geçen şehir )
Antalya
İzmir
Antakya
( İçinden nehir geçen şehir )
İskenderun
Ya sizler? Sizlerin bahar hakkında; yaşadığınız yerler hakkında düşünceleriniz nelerdir? Bahar sizi de kışkırtır mı ? Kafanızdan bin türlü düşünce geçer mi ?
ee kafanızda soru ve/veya  düşünce yoksa bile ben soktum şimdi.....:)
( yazmak isterseniz mail adreslerim :

İlkbaharınız ve yazınız çok;
sonbahar ve kışınız az olsun, mümkünse hiç olmasın...:)
Sevgilerimle,
Gece Mavisi Fatoş


DİPNOT: Dün bir gazetede okudum ve hatırladım. Japonya'da "sakura zamanı" çok çok önemli imiş. Meyvası olmayan ve sadece çiçek açan Sakura'lar baharın habercisi imiş Japonya'da. Japonlar düğünlerini ve birçok önemli işlerini buna göre düzenliyorlarmış. Mart'ın sonu Nisan'ın başı olan bu dönemde ülkenin her tarafında festivaller ve kutlamalar düzenleniyormuş.

17 Şubat 2010 Çarşamba

Mevlana Oğluna Der ki

MEVLANA'DAN OĞLUNA

“Bahaeddin!

Eğer  daima cennette olmak istersen,

herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma!
Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!
Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma!
Eğer hiç kimseden sana fenalık gelmesini istemezsen,
Fena söyleyici!
Fena öğretici!
Fena düşünceli olma!
Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun..
İşte o sevinç Cennetin ta kendisidir.
Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun.
İşte bu gam da cehennemin ta kendisidir.
Dostlarını andığın vakit içinin bahçesi çiçeklenir,
gül ve fesleğenlerle dolar.
Düşmanları andığın vakit, için dikenler ve yılanlarla dolar,
canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir..
Bütün peygamberler ve veliler, böyle yaptılar,
içlerindeki karakteri dışarı vurdular.
Halk onların bu güzel huyuna mağlup olup tutuldu,
hepsi gönül hoşluğu ile onların ümmeti ve müridi oldular.”

Mevlana oğluna der ki:

Bahaeddin!

Düşmanını sevmek, düşmanının da seni sevmesini istersen,
kırk gün onun hayrını ve iyiliğini söyle, o düşman senin dostun olur;
Çünkü gönülden dile yol olduğu gibi, dilden de gönüle yol vardır.

14 Şubat 2010 Pazar

Bugün:)

Merhabalar :)
Bugün 14 Şubat Sevgililer Günü:),
Herkesin Sevgililer Günü Kutlu olsun. Sadece yaşam / ruh ( nasıl diyorsanız öyle işte ) eşinizin olması veya olmaması bugününüzü etkilememeli...... Ve, sevmek heran uygulamamız gereken bir eylem olmalı bence.
Bu sabah bazı arkadaşlarımla Kalamış’ta Galatasaray tesislerinde deniz kenarında keyifli bol kahkaha ve sohbet dolu bir kahvaltı yaptık. Bu keyfin ardından Fenerbahçe orduevinin önünden sahili takip ederek Suadiye’ye kadar yürüdüm. O sırada Caddebostan civarında fotoğraf çektim. Deniz, balıklar ve kuşlar bana hep özgürlük duygusunu anımsatır. İşte size çektiğim fotolardan bazıları.....

Sevgilerimle,
Gece Mavisi Fatoş

31 Ocak 2010 Pazar

İsimsiz Şair'den "SEV"

Merhabalar,

Bu defa şairimizin Mevlanavari bir şiirini ekliyorum.
Sevgilerimle,
Gece Mavisi Fatoş

SEV

Kışı da sev, yazı da
Baharı da sev, kar’ı da
Çiçeği de sev, arıyı da
Böceği de sev, yılanı da.
Sevgi olsun yeter ki
Neyi istersen onu sev.


1998 - İsimsiz Şair

26 Ocak 2010 Salı

Haiti Depremi - Yardim için

Merhabalar,

Haiti Depremi eminim Türkiye'de çok kişiyi etkilemiştir. Üstelik 1999'da İstanbul  ve yakın çevresinde depremi yaşadıysanız anılarınızın tetiklenmiş olması hiç te yadırganacak bir durum değildir. Benzer şeyler başlarından geçen insanların birbirlerini yakın hissettiklerini herzaman düşünmüşümdür. Enazından ben öyleyim. Bu nedenle Haiti uzakta olmasina rağmen orada yaşananlar bana hiç uzak gelmedi. Umarım ne Türkiye ne de başka bir millet bir daha böyle acı yaşamaz. Türk arama kurtarma ekibinin ve Kızılay ekibinin ( bilgim dahilinde olmayan başkaları da olabilir ) Haiti'de önemli destekleri  oldu. 

Sizler de isterseniz UNICEF aracılığı ile bağışta bulunabilirsiniz. Ya İş Bankası Ankara - Çankaya Şubesi 1006 TL hesabina istediğiniz tutarda para yatırabilir veya 3005'e mesaj yollarak Haiti için 10 TL  bağışı hemen yapabilirsiniz. Daha fazla bilgi için : http://www.unicefturk.org/

Sevgilerimle Gece Mavisi Fatoş

22 Ocak 2010 Cuma

İsimsiz Şair'den bu defa İsimsiz Şiir

Bu defa bir yalnızlık şiiri:)
Herkese sevgilerimle,

Gece Mavisi Fatoş

**************************

Günes gibi sıcak

Ay gibi sessiz
Deniz gibi sakin
Yalnızım yalnız.
Çiçek gibi narin
Kelebek gibi renkli
Martı gibi bembeyaz
Yalnızım yalnız.


30.11.2007



 

14 Ocak 2010 Perşembe

ANLAMAK / İsimsiz Şair'den

Merhabalar,

Bir de ben hatirlatayim dedim. :) Kaybetmeden kıymet bilsek keşke....
Kayıplarınızın olmadığı bir yıl dilerim.

Sevgilerimle,

Gece Mavisi Fatoş



ANLAMAK

Sen kendini anlatamadın mı, yoksa
Seni anlayamadık mı?
Hep böyle olur yitirince
Keşkeler başlar epeyce
Neden acaba insanlar
Olunca değil de,
Ölünce anlarlar kişiyi.
Keşke bağırsaydıda
Keşke daha çok dinleseydik,
Keşke daha cok görseydik
Keşke dediğini yapsaydık,
Keşke onu anlasaydık,
Keşke onunla yaşasaydık.

İsimsiz Şair

10 Ocak 2010 Pazar

İSİMSİZ ŞAİR'DEN - PİŞMANLIK

PİŞMANLIK

Her insan bir dünya
Her dünya bir karmaşa
Yani karmakarışık bir dünya
Dünya dünya olduğuna pişman
Herkes bu dünyada olduğuna
Gelen pişman giden pişman
Kim memnun ki hayatından
 
İSİMSİZ ŞAİR

2 Ocak 2010 Cumartesi

FIRINDA TORBADA TAVUK

FIRINDA TORBADA TAVUK


Merhabalar,


Bugünlerde pek evden çıkmak istemiyorum. Beni yakından tanıyanlar çok iyi bilirler ki sürekli dişarda gidecek bir yerim, dışarda yapacak bir işim vardır. Üniversite arkadaşlarımla buluşma, eski iş arkadaşlarımla buluşma, şehir dışından gelen bir arkadaşımla buluşma, alışveriş, kuaför, sadece yürüyüş için vs vs ..... liste bööylece uzar gider. Ancak bugünlerde genelde evde oturma isteğim baskın çıkıyor. Elişi ( örgü, etamin ) yapıyorum, yemek yapıyorum, atılacakları / verilecekleri toparlıyorum. Kendimle kalıyorum, kendimi de temizlemeye çalışıyorum sanırım. Kafamda olmaması gereken düşünceleri serbest bırakıyorum, daha doğrusu bunu yapmaya çalışıyorum. Daha önceleri genelde kendi doğru bildiğim yoldan gider sağdan soldan gelen yorum ve tepkilerin hedefime ulaşmamı engellemesine izin vermezdim. Geçenlerde farkettim ki uzun süredir bunu yapmamışım ve bu beni çok üzmüş, neredeyse depresyona sokmuş. Şimdi bunu düzeltmeye başlıyorum. İşte bunun için de genelde evdeyim ve evdeki - özellikle yemekle ilgili - stokları eritiyorum. Buzdolabında sakladığımız herşey bundan nasibini alıyor. Dün yine evdeydim. Yemek için buzdolabından ve sebze sepetinden şunları seçtim.

• Bir tavuk budu
• 1 ortaboy kurusoğan ( 8e bölüyorum. Önce enine 2ye kesiyoum sonra da üstten 4e kesiyorum.)
• 1 ortaboy domates ( 8e bölüyorum. Önce enine 2ye kesiyoum sonra da üstten 4e kesiyorum.)
• 1 küçük kase kadar doğranmış kereviz sapı
• 1 küçük kase haşlanmış nohut
• 4-5 tane karabiber
• 1 ortaboy havuç
• 1 tane taze yeşil biber
• 1 veya 2 tane kuru kayısı
• Tuz
• Sıvıyağ veya 1 yemek kaşığı tereyağı
• 1 kahve fincanı su
** İsterseniz kuru veya taze sarmısak ile patates te konabilir veee süper olur.
Tavuk butu dışındaki tüm malzemeleri geniş bir çukur kapta karıştırdım. Bir pişirme torbasına önce tavuk butunu sonra da diğer malzemeleri koydum. 230 derece fırında 45 dakika pişirdim.


Sonuç mu ? İşte resimde........